Home pbt2 türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi vermiyor 12

türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi vermiyor 12

24 min read
0
1

İranlı LGBTİ+ hakları savunucusu ölüm cezasına mahkum edildi Uluslararası Af Örgütü

YILMAZ ATEŞ (Devamla) – 12 tanesi DYP’ye, 8’i ANAP’a, 2’siCumhuriyet Halk Partisine, 2’si bağımsızlarayapılmış. (CHP sıralarındanalkışlar [!]) Bunların toplam ederi,167 milyarlira… Sayın Bakan, valilerden size geldi mi bilemiyorum; ama,ben, buradan, size bir kurumu, bir müesseseyi gösteriyorum.Ankara’da insanlar nefes alamaz konuma gelmişlerdir. AnkaraAnakent Belediyesi, bırakın hava kirliliğiniönlemeye çözüm bulmayı, yeni yenikirlilik faktörlerini Ankara’ya getirmiştir. Sayın milletvekilleri, Ankaramızın hemenyanı başındaki Mogan ve Eymir Gölleri-Ankara’nın akciğerleri olan bu iki gölümüz-maalesef, yetki kimdedir tartışmasıyla, bugün,ölümle karşı karşıya bırakılmışlardır. Değerli arkadaşlarım, gerçek anlamda biryargı bağımsızlığınısağlamak zorundayız. Yargıca, savcıya,güvencede olduğunu duyumsatan koşullarıgerçekleştirmek zorundayız. Yargıyı,kişisel olarak ne kadar etkilerden uzak tutma gayreti içerisindeolursak olalım, bu, yeterli olamamaktadır. Hiçbirkoşulda, muhtemel hiçbir durumda, herhangi bir baskıve etki olamayacağı güvencesini verecek sistemioluşturmak zorundayız. Kuşku yok ki, Yargıtayımızda, bütün bu çarpıklıklarınve olumsuzlukların etki alanı içerisindedir;buna karşın, toplum için, aydınlıkgelecekler için bir umut olma çabasınıhiç esirgemiyor.

  • Hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle çocukların bakım ve korunmasına ilişkin önlemleri kendiliğinden alır.
  • NİHAT MATKAP (Hatay) – Sayın Başkan, burasıyeri değil, sizin müdahale etmeniz gerekir.
  • Yapılacak başvuru için yazılı olma şartı aranmaz, sözlü de başvuruda bulunulabilir.
  • (RPsıralarından alkışlar) Onun için,bu hukuk fakültelerine bizim ihtiyacımız var.

Tarım sektörü ise,doğaya ve meteorolojik olaylara, diğer sektörlereoranla daha fazla bağımlıdır. Bu nedenle,meteorolojik bilgilerin bu kesim için önemi daha büyüktür.Zaten, Meteoroloji Genel Müdürlüğü bünyesindebuna yönelik bir daire başkanlığımevcuttur. Meteoroloji tarafındanhava kirliliği ve yoğunluğunun ne derecede olabileceğininönceden bilinebileceği bilimsel bir gerçektir.Bu öngörüler yapılarak, kirliliğin yoğunolacağı günler yerel yönetimlerimize bildirilerek,önceden gereken önlemlerin alınmasınayardımcı olunmalıdır. Gerekirse, MeteorolojiGenel Müdürlüğü, kirliliğin yoğunolduğu kentlerde, bu amaçla, belediyelerle ortak birimleroluşturmalıdır. Bunun için de, birbüyükkent belediye başkanının dediğigibi, hava kirliliğinden kurtulmamız için kaçakkömür dağıtımını durdurmayerine dua etme tercihini yapmış olmak gerek. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü,bu yönde yeteri kadar teşkilatlanmış olsaydıve gerekli tahminleri, öngörüleri yapıp,merkezî ve yerel yönetimlerin işbirliğine,bilgilerine sunsaydı, bu kadar can ve mal kaybımızolmayabilirdi. Bundan dolayı,Kurumda istihdam edilen personelin de nitelikli ve bu alanda eğitimgörmüş, uzman teknik elemanlardan olmasıgerekir. Ülkemizde bu amaçla eğitim veren, meteorolojimühendisi yetiştiren İstanbul Teknik Üniversitesinebağlı bir bölüm mevcuttur. Buna karşılık,Kurumda çalışan meteoroloji mühendislerininsayısı oldukça azdır. Devletin hüküm ve korumasında olan yerler tapuharicidir; işte sorun da buradadır. Eğerbu yapılmazsa, bu boşluğu arazi mafyasıbir şekilde dolduracaktır. Dinsiz bir toplumu tarih kaydetmediği gibi, dinolarak isimlendirilmese bile, belli bir inanç sistemindenmahrum bir insana da, tarih boyunca rastlanmamıştır.Din, bir inançtır, kişinin dünyevîhayatında da etkileri görülür.

Şimdi, bir de havuz çıkardık; havuzaalacağız üç kuruşlarını;iki tane ağacını diken, iki tane çocukparkını yapan, üç aylık ödemedegecikmeyle onu bankada üç kuruşuna çeviripiki tane sokağını süsleyen, yeşiline,doğasına harcayan belediyelerimizin, bir de Ankara’dayaptığımız havuzla, bütün gelirlerineel koyduk. Eskiden, onlara “faiz” diyorduk; şimdi,faizi, Ankara’dan, merkezden yönlendirir hale geldik! Şimdi,kalkıyoruz, bir de, belediyelere, doğayla, çevreyle,çocuk parklarıyla, spor sahalarıyla ilgiliolarak “aman bize yardım edin, şehirlerinizdedestek olun “ diyoruz…Böyle şeyler olmaz, hiçhayalî olmayalım; daha samimî, daha ciddîdestekler vermeye bakalım. Bütün bu çalışmaları yaparken,gözden kaçırmamamız gereken en önemlinokta, çevre ve kalkınmayı bağdaştıranpolitikaları temel almamız konusudur. Bugün,Türkiye’de çevre sorunları daha çokkalkınmamızın gereği olarak karşımızaçıkmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi -ki, Komisyon olarakbunu üstlendik, 24 arkadaşıma, siyasetüstübaktığımız için teşekkürediyorum- bu teşkilatları, şartlarıoturtmalı, güçlendirmeli, bu tüccar alışverişindenÇevre Bakanlığını sıyırmalı,çevre işlerinde tarafsızlığınıvurgulamalı. Bakanlık, arazöz dağıtacak,traktör dağıtacak, sonra da, buralarda, ÇevreBakanlığı sorunlarını tartışmakzorunda kalacağız!

Su,gereği gibi denetlenemediği zaman, toprak erozyonu baştaolmak üzere, birçok önemli sorunun nedeni olabilmektedir.Erozyon, ciddî bir problemimizdir. Hemen harekete geçmediğimiztakdirde, bir sonraki kuşağa, çölleşmişbir Türkiye bırakma tehlikesiyle karşıkarşıyayız; çünkü, her yıl470 milyon ton toprağımız, su ve rüzgârerozyonuyla denizlere gidiyor. Bu durumun yıkıcıetkisi, belki topluma anında yansımıyor;ancak, uzun ve orta vadeli düşünüldüğütakdirde, bir toplumsal yıkımın temellerininatıldığı da bir gerçektir. Bu nedenle, Yargıtayın teşkilat yapısıtüm adalet hizmetleriyle birlikte yeniden gözden geçirilmeli,yardımcı hizmetlerdeki kadro açığıeğitimli personel ile giderilmelidir. Bu nedenle, ne yazıkki, aynı konuda, Yargıtayın aynı dairesindenbirbiriyle zıt kararlar çıkabilmekte, buda adliyeye olan güveni ve neticede devlete olan güveniazaltmaktadır. Yargı yavaş işlemekte,bazı dosyalar yıllarca Yargıtayda beklemektedir,bazıları da yedi gün içinde geri dönmektedir. Adaletin, gecikmeye uğramadan, hızlı, etkinve verimli bir şekilde işlemesi, hızla gelişenteknolojiden yararlanması, gerekli insangücüve donanım imkânlarıyla mümkündür.Yargının, yargıçların üzerindekiiş yükü çekilmez boyutlara ulaşmıştır.Bu yükün azaltılması, yargıç,savcı ve vasıflı yardımcı personelinsayısının artırılmasıylamümkündür.

BAŞKAN – Sayın Bakan, sözlü cevap vermeimkânınız olduğu gibi, yazılıcevap verme imkânınız da vardır. Yetişmiş uzmanların esasen az olduğu bualanda, bu görevlilerin topluca uzaklaştırılmasıylaboşalan yerler nasıl doldurulacaktır. İSMALİ DURAK ÜNLÜ (Yozgat) – SayınBaşkan, saygıdeğer milletvekilleri; Adalet Bakanlığıve Çevre Bakanlığı bütçesiyleilgili şahsî görüşlerimi açıklamaküzere söz almış bulunuyorum. Doğadaki ekolojikdengenin bir uzantısı olarak kabul edilen, doğalörtüyü bozan yapılaşma, görüntükirliliğini meydana getirmektedir. Olası bir deniz kazasında çevreye verilebilecekzararları azaltmak amacıyla gerekli önlemlerinalınmasını, yetki ve sorumluluklarınbelirlenmesini içeren Mahallî ve Bölgesel DenizAcil Müdahale Planının esasları hazırlanmışve İçişleri Bakanlığınailetilmiştir.

Medeni kanuna göre evlilik yaşı kadın erkek arasında fark gözetilmeksizin on yedi yaşının doldurulması olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla on sekiz yaşını doldurmadığı için ergin olmayan bir küçük on yedi yaşını tamamladıysa evlenme ehliyetine haizdir. Ancak henüz tam ehliyetli olmadığından yasal temsilcisinin rızasının evlenme merasiminden önce yazılı olarak alınması ve bu rızanın şarta bağlı olmaması gerekir. Velayet altındaki küçüğe izni, velayet hakkına haiz ana ve baba birlikte vermelidir. Haksız olarak ASKİkesinlikle hiçbir abonesinin suyunu kesmemiş ve mağdurdurumda da bırakmamıştır. Yargıtay Başkanlığı 1997 malîyılı bütçesinin bölümlerikabul edilmiştir. İSMAİL DURAK ÜNLÜ (Devamla) – SiyasîPartiler Kanunundan Seçim Kanununa, sosyal güvenliktentemel hak ve hürriyetlere, velhasıl, yasama, yürütmeve yargıya dair her şeyi, Türkiye BüyükMillet Meclisi çatısı altında, demokratikhaklarımızı sonuna kadar kullanarak tartışmakve 2000’li yılların emsalsiz Türkiyesini kurmakhepimizin görevidir. Bize ne oldu ki, bu olaydan yüzlerce yıl sonra, bugün,muhtemelen suç işlemiştir diye işkenceyeuğrayan insanlar, faili meçhul cinayetler, ırzatecavüzler, haksızlıklar, arsızlıklarve daha neler neler… Bunların da temelinde yatan, adalet duygusunun zaafa uğramasıdır.Tarık Bin Ziyad, ordusuyla birlikte bir yerde konaklar.konaklama yeri çorak ve taşlık bir arazidir.Askerler, bölgede pek çok akrep ve yılan olduğunusöyler ve onları öldürmek için izinisterler. Biz, Allah’ın, adaletle muamele emrine uyanlarız;bu gece, lütfen, buraları bize tahsis ve terk ediniz”der. Bunun üzerine, o hayvanların bölgeyi terkettikleri, tüm askerler tarafından hayretle görülür.İşte, adalet bilinci de, çevre bilinci debudur. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çevresorunlarının çözümü, sorunlarınöncelik sırasına konularak ele alınmasınıgerektirir.

ÇEVRE BAKANI M. ZİYATTİN TOKAR (Devamla)- Bu amaçla, korumacı çevre politikalarınındünyada kabul görmüş ve uygulamadaki en önemliaraçlarından birisi olan ÇED uygulamaları,2872 sayılı Çevre Kanununda yer almışve buna bağlı olarak “Çevresel Etki DeğerlendirmesiYönetmeliği” hazırlanarak yürürlüğegirmiştir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabiattakiher kaynak gibi, toprak da sınırlıdır.Ülkemizin geleceği ve ekonomisi bakımındanhayatî önemi haiz olan bu konuda ciddî bir tehlikeylekarşı karşıya olduğumuz bir gerçektir.Bugün, Türkiye topraklarının yaklaşıkyüzde 52’si erozyona maruzdur. Bu değerli kaynağınkorunması, arazilerin kabiliyetine göre kullanılmasıve tarım topraklarının amaç dışıkullanılmasına yönelik, koruma, kullanma esaslarınınbelirlenmesi ve bu konularda diğer kamu kurum ve kuruluşlarıarasında koordinasyonun sağlanması çalışmalarısürdürülmektedir. Değerli milletvekilleri, yargıçların,hâkimlerin ve savcıların görev yapabilmekiçin, elbette, her gün çıkan ResmîGazeteye ihtiyaç duydukları yüksek malumlarıdır.Bugün, Resmî Gazete gerekmektedir. Ama, tasarrufgenelgeleri nedeniyle, şu anda, Adalet Bakanlığında,başsavcılıklara ve mahkeme başkanlarına1 692 Resmî Gazete gönderilmekte, bütçeyetersizliğinden, başka Resmî Gazete gönderilememektedir. Devletimiz, kuvvetler ayrılığı prensibinedayalı bir devlettir; yasama organı, yürütmeorganı, yargı organı, bütün bunlardevlet adına fonksiyonlarını icra ederler;bunların ayrı olması, birbiriyle çatışmasıiçin değil, tam tersine, bir koordinasyon içerisindeçalışması ve devletin, devletten beklenenhizmetlerin vatandaşa sergilenebilmesi içparibahis. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, hepimizcemalum olduğu üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devletibir hukuk devletidir; herkes ve her kurum kurallara bağlıdır;devlet adına kullanılan yetkilerin gerçekkaynağı millî iradedir, yani, halkın iradesidir;devlet adına kullanılan yetkilerin yazılıkaynağı ise Anayasadır. Bunların sebebi, yurtdışındaki temsilciliklereehil insanları göndermiyor olmamızdır.Taşkent’teki Tarım Müşavirimiz konununönemini azıcık müdrik olsaydı,elçiyi de ikna eder ve o toplartıya ÇevreBakanlığının tebliğini sunmak üzerekatılırdı. RP GRUBU ADINA ERTUĞRUL YALÇINBAYIR (Bursa) – SayınBaşkan, sayın milletvekilleri; Çevre Bakanlığı1997 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısıüzerinde Refah Partisi Grubunun görüşleriniarz etmek üzere söz almış bulunuyorum.Sizleri ve ekranları başında bizi dinleyenleri,selam, sevgi, saygı, barış, esenlik ve mutlulukdileklerimle selamlıyorum. Çağdaş uygarlığınözü ise insan onuruna yaraşan sosyal hukuk devletive çağdaş demokrasidir. Mahkemelerin görevi de hukuku yaşama geçirmektir.Adalet, yalnız devletin temeli değil, haklarınve özgürlüklerin de güvencesidir. Adalet Bakanlığının, devlet içerisindebir teşkilat şeması içinde yeri vardır.Bakın lütfen buraya…

6-10 Ekim 1996 tarihleri arasında Kuşadasıİlçesinde yapılan Dünya Enerji Kongresininsel felaketinden olumsuz yönde etkilenmemesi içinAydın Valiliği ve ilgili Kuruluşlar nezdindegerekli girişimlerde bulunulmuştur. Programda yer alan kuruluşların bütçeve kesinhesaplarını görüşmek için,13 Aralık 1996 Cuma günü saat 10.00’da toplanmaküzere, birleşimi kapatıyorum. Sayın milletvekilleri, altıncı tur görüşmelerlebugünkü program tamamlanmıştır. Kuşcenneti’nin (A) diplomasına sahip olmasıçok önemli, orayı kurtarmak da ÇevreBakanlığına nasip olacaktır efendim. ÇEVRE BAKANI M. ZİYATTİN TOKAR (Ağrı)- Sayın Başkan, BAGFAŞ ve Etibank tesisleriiçin, Balıkesir İl Müdürlüğümüzsürekli izlemededir. Gerekli uyarıları yapmayıve önlemleri almayı il müdürlüğümüztakip etmektedir.

Load More Related Articles
Comments are closed.